TÜBUK: TÜRKİYE BULUŞ KURUMU {PATENT KURUMU}
Bu çalışma bir taslaktır. Yöneticilere, okuyanlara, Yüce Halkımızı, yöneticileri, siyasi partileri, hukuk uzmanlarını böyle bir konudan haberdar ederek, bu konularda bir çığır, bir iz açmak için ortaya konulmaya çalışılmıştır. Yasa koyucuların, düşünürlerin, akademisyenlerin gündemlerine böyle bir konunun da var olabileceğini göstermeye çalışılmıştır. Üzerinde durmakta olduğum konu, Türkiye’nin bağırtılı, çığırtılı, gürültülü-patırtılı siyaset ortamından sıyrılabilir de Milletimizin ilgisini çekebilirse, tartışmaya açılmasını umuyorum. Üzerinde çalıştığımız konunun yasalara, hukukun genel ilkelerine uymayan yanlarının taranarak, Türkiye’nin yararına olan ve hukuka uygun bulunan yanlarının ortaya çıkartılması ve Yüce Milletimizin yararına olarak ele alınmasını diliyorum. Konu okuyucularımın dikkatini çekmiş ise, çevrelerindeki hukukçuları, siyasetçileri, akademisyenleri ve halkımızı konudan haberdar etmelerini önemle istirham ederim. Mübarek Ülkemiz, Ulu Milletimiz yüz yıllardır hasretle beklediği lâyık olduğu yere gelebilmelidir.
http/www Güncel Makaleler tıklayınız
Buluş Kurumu ile ilgili çalışmalarımı 1990 lı yıllarda yapmıştım. Yayınlanması ancak 2002 yılında nasip oldu. Şimdi bu çalışmayı güncelleyerek İnternet ortamında Web Sitemde yayınlamaya karar verdim. Kutlu Ülkemizin, Mağdur ve mağfur insanlarımızın dertlerine merhem olması düşüncesiyle bu konuyu yeniden gündeme getiriyorum.
Konunun gündemimize taşınması, kamuoyumuzca enine-boyuna tartışılması, kamuoyumuzun konu hakkında doyurucu bilgilere ulaşması ancak bu yollarla mümkün olabilir diye düşünmekteyim. Bilgilerimi, düşüncelerimi, birikimlerimi Web Sitemde değerlendirmeye çalışıyorum. Ortaya koymak istediğim konuların eksik yönleri olacaktır. “Kul kusursuz olmaz” atasözü, insanoğlunun zayıflığını, acizliğini berkitmek için söylenmiştir. Açıklamakta olduğum konuların Yüce Milletimize ulaştırılması için değerli ziyaretçilerimiz iletişim öbeklerine Sitemizin ziyaret edilmesi yönünde küçük ve fakat bizce çok değerli bir iletişimde bulunurlarsa, kendilerine teşekkür ederim. Aşağıda sunacağım yaşanmış bir olay, açıklamaya çalıştığım TÜBUK: Türkiye Buluş Kurumu, TARGEK: Türkiye Araştırma Geliştirme Kurumu, TUĞSAN: Türkiye Ulusal Uzay Sanayi Kurumu gibi konuların ciddi bir öneme sahip olduklarının daha iyi anlaşılması için Milletimizin bilgisine sunuyorum:
Aslen Ispartalı olan şimdi adını hatırlayamadığım arkadaşlarım 1970 li yıllarda aile içi şirketleşerek Gaziantep’te buzdolabı imal etmeye karar vermişler. Konunun yabancısı oldukları için alt yapı, bürokrasi çalışmaları yapmamışlar, gidip Gaziantep’te sanayi sitesinde yer tutmuşlar. Bütün hazırlıklarını yapmışlar, iş sadece makamın oluruna kalmış. Olur, almak için uğraşırlarken karşılarına İtalyan engeli çıkmış. Bunları anlatırlarken bizler çok şaşırmıştık: “Buzdolabı yapan bir firmaya İtalyanlar ne karışıyorlar, bu nasıl bir iştir?” diyerek hoşnutsuzluğumuzu belirtmiştik. Meğer kazın ayağı öyle değilmiş. Arkadaşlarıma yetkililer: “Gidin İtalya’dan otomatik açar-kapar aygıtın patent kullanım hakkını/Buluş kullanım hakkını alın” demişler. Arkadaşlarımdan Birisi İtalya’ya gitmiş. Orada kendisine 5 kuruşluk nikel para gibi bir aygıt göstermişler. Buzdolaplarındaki akım devresini bu aygıt açıp-kapıyormuş. Bu aygıtı İtalyanlar buldukları için Patent hakkı/Buluş hakkı da onlarda imiş. Onlar, arkadaşıma: “Orta doğuya yıllık şu kadar on bin, Türkiye’ye yıllık şu kadar on bin buzdolabı satmayı taahhüt ederseniz, sizin bu aygıtı kullanmanıza izin veririz” demişler. Bizim zavallı arkadaşımız da elleri boş Türkiye’ye dönmüş. Fabrikayı kapatmak zorunda kalmışlar.
http/www Teknoloji tıklayınız
Şu anlatılanlar doğru ise -anlatılanlar bunlardı-, o takdirde bizim Yüce Gönüllü Ulu Milletimizin akıllı, okumuş, zihni çalışan, beyni işleyen genç kuşakları, ARGE çalışmalarına yönelir Devletimiz, sanayicilerimiz, holdinglerimiz, şirketlerimiz, futbolcularımız, sermaye sahiplerimiz, artist-sanatkârlarımız, dizi film artistleri destek verirler, yardımcı olurlarsa, gelecek yüz yıllar niye Türklerin olmasın? Bu alana yöneldiğimiz takdirde, bulacakları her bir buluş için ömür boyu evladiyelik gelir kapısı açık kalacaktır. Bunların yasa tekliflerini Bölümünde sundum. O bölümü açarsanız ayrıntıları orada bulacaksınız.
Değerli okuyucularımın aklına sporcu, sanatkâr, artist, holding, şirketler konusu takılabilir. Bunu, birkaç satırla anlatmaya çalışayım. Aslında Devletin imkânları her alana yetişemez. Devlet TÜBUK: Türkiye Buluş Kurumunun alt yapı, istihdam, araç-gereç, laboratuar ihtiyaçlarını karşılayacak. Vatandaşlarımız ise kendi imkânlarıyla ARGE çalışmaları yapacaklar. Vatandaşlarımızdan bir kısmının imkânı böyle bir çalışmaya uygun olabilir. Birçoğunun ise bu imkânları olmayabilir. Bunun için TARGEK Türkiye Araştırma Geliştirme Kurumu kurulmalıdır. Sporcularımızın, sanatkârlarımızın, dizi artistlerimizin {Allah daha çok versin} birçoğu oldukça iyi kazanıyor. Birçoğu yıllık vergi rekortmeni bile oluyor. Ellerine geçen bu imkânı bir fırsata dönüştürmek, bu Ülkede kazandıklarının bir kısmını bu Ülkenin geleceğine yatırmak ellerindedir. Bazıları: “Benim kazandığım para seni mi gerdi hemşeri,m?” demesinler. Bizi geren o paralar değil, yüz yıllardır kalkınma, gelişme, ilerleme, çağdaş bir Devlet ve Millet olma yönünde çektiğimiz Milli hasretler, işte beni gerenler bunlardır. Bu hasretin dinmesi, teklifini sunmakta olduğum TÜBUK, http/www TARGEK tıklayınız - yasalarının çıkması ile Ülkemizin {İnşallah} yeni bir atılıma yönelmesiyle dinmeye başlayabilir. Yukarıdaki İtalyan örneğini yeniden incelerseniz konu apaçık ortadadır. Yeni bir teknolojik aygıt bulan bir kişi, o aygıt insanlarca kullanıldığı sürece kendisine bundan pay aktarılacaktır. Sözünü ettiğimiz sermaye grupları kendileri ARGE çalışmaları yapamazlar. Keşke yapsalardı. Buna rağmen ARGE çalışmaları yapan kuruluşlarla ortaklaşır, o kuruluşlarla ortaklaşa yatırım yaparlarsa o zaman ARGE çalışmalarına katılmış sayılacaklar. Bu çalışma grubunda bir süre sonra üzerinde çalışılan ARGE projesi, yeni bir buluş gerçekleştiğinde bu yeni teknolojik aygıt imalata girdiği ve yeni bir teknolojik veri elde edildiğinde işte o zaman o gruba yatırım yapanlar bu aygıtın ortakları olmuş olurlar.
Bu konu, bu değerli grubun ve Yüce Halkımızın aklına daha iyi yatması için şu örneği sunacağım. Uzun yıllardan beri şarkı söylenir, sahne sanatları icra edilirdi. Devletimiz bu ekiplerle ilgili yasal düzenlemeler yapmadığı için bu sanatkârlarımız telif hakkı alamazlardı. Zamanla konu gündeme getirildi. Uzun uğraşmalardan sonra sanatkârlarımıza, artistlerimize telif hakkı verecek yasal düzenlemeler yapıldı. Şimdi onların eserleri radyolarda, televizyonlarda çalınır veya gösterilirse onlar, bunlardan telif hakkı alıyorlar. Market denilen yerlerde sürekli olarak ecnebice müzikler çalınıyor. Ben, kendi Ülkemizde kendi müziğimizin çalınmasını istiyorum. Müzik evrensel ise onlar neden bizim müziklerimizi çalmıyorlar? Bizim müziğimiz çalınırsa onlar da bizim müziğimize alışırlar düşüncesiyle, marketlerin yönetimine başvuruyor kendi müziğimizi çalmalarını rica ediyordum. Onlardan aldığım yanıtlar, yukarıdaki telif hakkı konusunu doğrulamaktaydı. Bana: “Biz Türkçe müzik çalmayı istiyoruz. Bir sanatçının müziğini çalarsak o kişiye telif hakkı ödememiz gerekir” demişlerdi. Görüleceği gibi, telif hakkı bunları nasıl bağlamış ise bir buluşun Buluş Belgesi Hakkına sahip olan kişi yalnız Türkiye’de değil, bütün dünyada geçerlidir.
Gelişmiş dediğimiz uluslar bu yolu yıllardır tepe-tepe kullandıkları için bütün dünya ulusları onların himmetlerine sığınmak zorunda kaldılar. Dünya ölçeğindeki işgaller, sömürü düzenleri hep bu ARGE denilen efsunlu/sihirli/büyülü değneğin ucundadır. Bizde bu büyülü değneğin maharetini gören bazı firmalar, bazı kuruluşlar, kendi kıt imkânlarıyla bu yolda çaba sarf ediyorlar. Sanayi Bakanlığı da bunlara gücü yettiği oranda destek çıkıyor. Bu tür çalışmalardan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve Milletinin özlenen ve beklenen kesin sonucu alamayacağını düşünüyorum. Alamadığımız da görünüp duruyor. Bu konu, bir disiplin altına alınmalı, Milletimizin imkân sahiplerinin bu çalışmalara fiilen katılmaları teşvik edilmeli, yasal yollardan yatırıma imkân tanıyan hukuki zeminler hazırlanmalıdır. Bunun için de kapsamlı bir çalışmanın yapılmasını, yasal dayanakların hazırlanmasını teklif ediyorum. Bunları 1990 lı yıllarda ortaya koydum. Yayın hayatına ancak 2002 de ulaşabildim. İşte bunları gördüğüm için bu çalışmaları bir düzene koymak, bulunan/icat edilen yeni teknolojileri TÜBUK’UN Türkiye Buluş Kurumu’nun desteği ile belgelendirmek, belge verilenleri teknolojik aygıtlar haline getirmek için gerekli sermayenin yasal olarak temininin sağlanmasını istiyorum.
Ülkemizde birçok holding ve şirket şu anda ARGE çalışmaları yapıyorlar. Bunlara örnekler çoksa da bir örnekle yetinmek istiyorum. Uçaklarımızda ABD’nin yazılımları kullanılıyor. Bu da caydırıcılığımızı, bağımsız hareketlerimizi kısıtlıyor. Bazı genç mühendislerimiz yeni bir yazılım ortaya kaymak için çabalıyorlar. Onlar bu konuda İnşallah başarı sağlamışlardır. Bu çabaları başarıya ulaşırsa işte o zaman Türk uçakları bundan sonra kendi yazılımlarımızı kullanacaklar. http//www Gelişim tıklayınız
Avrupa, ABD ve Japonya ARGE, Buluş Kurumu, Sanayi yatırımları, teknolojik veriler elde ederek ve çok çalışarak yükseldiler. Biz şimdi bütün gücümüzle Avrupalı olmaya çalışıyoruz. Oysa Avrupa’nın bize dayattığı Uyum Yasalarında bizim sanayi, teknoloji ARGE ve bilim devi olmamızla ilgili neler var? Bunları çevrenizdekilere bir soruverin. Biz, Avrupalı olmak için değil kendimiz olarak kalmak ve kendimiz olmak için bu mücadeleyi yapmalıyız. Avrupa neyine daralmış ta Türkleri sanayi, teknoloji, ARGE alanlarında kendilerine rakip edecekmiş? Bu, insanın doğasına aykırıdır. Japonya Avrupalı mı oldu da hem bilimsel bilgilerde, hem sanayi ve teknolojilerde ve hem de ARGE çalışmalarında dünyayı titreten, insanları şaşkına çeviren buluşlara imza attılar ve halâ da atmaktadırlar? Japonya kendisini yok sayarak işe girişmedi. Japonya kendisi olarak kalmak, kendisi olmak için çalıştı. Kalkınmak, gelişmek için Mübarek dinimizi, soyumuzu-sopumuzu, gelmişimizi, geçmişimizi, gelenek ve göreneklerimizi inkâr etmek gerekmiyor. Edenlerin kazandıkları ise sadece tükeniştir. http//www Sacayağı tıklayınız
“Geçmişlerine söve-söve,
Geleceklerini kurmaya çalışanlar,
Rüzgâr ekip-fırtına biçenlere benzerler.”
Bilge Ata
Bir insanın kendi özel hayatında yaşadıkları olumlu ve olumsuzluklardan kaçıp kurtulabilmesi mümkün müdür? Milletlerin hayatı da böyledir. Milletlerin hayatında da inişler-çıkışlar olacaktır. Sürekli çıkış, doğanın yasalarına aykırıdır.
Kazanırken, yükselirken iyi, ayaklar tökezleyince, tökezleyen ayakları kesiver gitsin.
İşte gerçek felaket; bu zihniyetin
sahiplerinin düşüncelerindeki çarpıklıktan
ve nankörlükten doğan felâkettir.
Bilge Ata
Bizim en sağlam hedeflerimizden birsi ve belki de en şereflisi, var gücümüzle ileriye atılmak, bizi bağlayan yalancı bağlardan kurtularak Bilgi Toplumu haline gelmektir.
Yöneticilerin, Milletimizin dertlerine çareler üretmeleri, onların ilk ve asli görevlerindendir. Aşsızına aş, işsizine iş üretmenin Devlet Yöneticilerinin görevlerinin başında geldiğini unutanlara yeniden-yeniden hatırlatırım.
Evine sıcak bir ekmek götüremeyen, okula giden çocuğunun cebine iki kuruşluk harçlık koyamayan bir babanın gözlerinden akan yaşın, mendillerle kurutulacağını sanmak, sanıların en hayırsızıdır.
Bilge Ata
Çocuklarına sıcak bir çorba içiremeyen bir ananın çektiği ıstırabın şiddetini, tartacak kantar henüz icat edilmedi.
Bilge Ata
Bizler onların çektikleri yürek sancısının şiddetini yüreklerimizde duyabilseydik, işte ancak o zaman gerçek erdeme ulaşmaya aday çömezler olabilirdik. Şu tespitlerden sonra ise yatırım yapmanın ne denli kutsal bir görev olduğunu, ne denli kutsal bir davranış olduğunu daha iyi kavrayabiliriz. Kalkınmak, gelişmek, çağı yakalamak sözleri, söz olarak kaldıkça bize ne faydası olacak? Bu sözlerin içini kendi çabalarımızla doldurmadıkça, dışarıdan gazel okumaktan öteye hiçbir şey yapmış sayılmayız. Bu, su kuyusunun başında suyun yansımasını gören,ancak kuyuya inip su çıkaramayan, susuzluktan kıvranan çaresiz bir yolcunun durumuna ne kadar da benziyor.
Yarışçıların bitiş çizgisindeki ipi göğüslemelerinin şartlarından birisi ve belki de en hayırlısı, ipi göğüsleyecek iradeyi ve çabayı göstermektir.
Bilge Ata
Yüce Milletimizin aziz evlatları, bu yarış, var olmakla yok olmak arsındaki bitiş çizgisinin kıldan ince kılıçtan keskin ipidir. Bu ipi hep birlikte göğüslemek için haydi yarışa! http/www Millet tıklayınız
TÜBUK: TÜRKİYE BULUŞ KURUMU
KURLUŞUN ADI VE NİTELİĞİ
1} Patent Kurumu Bundan böyle Türk Buluş Kurumu adını alır.
2} Buluş Kurumu, Özerk bir KURUM olarak kurulur.
3} Bundan böyle {Patent} terimi, Buluş Belgesi adını alır.
4} {Patent alma} terimi Buluş Belgesi Alma terimi ile karşılanır.
KURULUŞ
Buluş Kurumu, Özerk statüye kavuşturulur. Türk Buluş Kurumu: {TÜBUK} Rumuzu ile ifade edilir.
1} Buluş Kurumu’nun Merkezi Ankara’dır.
2} TÜBUK, Bir Başkan, yeteri kadar Genel Müdür, Genel Müdür yardımcıları, Müdürler, Bölge Başkanları ve yardımcılarınca yürütülür.
3} TÜBUK’UN Türkiye içinde aşağıda sayacağımız 10 il’de şubeleri açılır. Böylece buluş yapanlar en kısa yoldan TÜBUK’A ulaşırlar.
1} Adana,
2} Bursa,
3} Erzurum
4} Gaziantep
5} İstanbul,
6} İzmir,
7} Kayseri
8} Konya
9}Trabzon
10} Van
TÜBUK’UN YÖNETİM ORGANLARI
a} TÜBUK’UN Genel Merkez Yönetim Organları 1 Başkan, 4 başkan yardımcısı, iki Genel müdürü, 10 ilde 10 şube başkanları, her şubede ikişer başkan yardımcıları ve birer müdürden oluşur.
b} TÜBUK Başkanı, 20 yıllık Prof. Dr. Yüksek Teknik Mühendis, planlama ve teknoloji uzmanı, Yurt içinde ve Yurtdışında öğretim üyeliği ve 6 yıl yöneticilik yapmış kişiler arasından seçilir.
c} TÜBUK Başkan yardımcıları, 10 yıllık Prof. Dr. Yüksek Teknik Mühendis, planlama uzmanı, Yurt içi ve Yurt dışında en az 4 yıl yöneticilik yapmış kişiler arasından seçilir.
TÜBUK’UN TAŞRA ÖRGÜTLERİ
TÜBUK’UN Taşrada kurulacak şubelerinin Yönetimleri:
a} Şube Başkanları; 10 yıllık prof. Dr. Yüksek Teknik Mühendis, planlama uzmanı Yurtiçi-Yurtdışında öğretim üyeliği ve 3 yıl yöneticilik yapmış kişiler arasından seçilir.
b} Şube Başkanlarının 4 adet yardımcıları 5 yıllık Doç. Dr. Yüksek Teknik Mühendis, planlama uzmanları arasından seçilir.
c} TÜBUK Genel merkezinde ve şubelerinde yeteri kadar uzman eleman çalıştırılır. Bunlar Profesör, Doçent, Yar. Doçent ve Doktoralarını yapmış kişilerden oluşur. Bütün kadrolar seçimle gelir-seçimle giderler.
d} Akademik kariyerleri olmamakla birlikte ileri teknoloji alanlarında uzman olan kişiler TÜBUK’TA görev yapabilirler.
e} Seçilmiş yöneticiler üç yıl bu görevi yürütürler.
f} Seçilmiş yöneticiler üstü-üstüne üç kez seçimlere girerler. Üç seçimde üstü-üstüne kazanırlar ve aralıksız olarak görev yaparlarsa üçüncü seçimden sonra seçimlere giremezler.
g} Birinci seçimde kazanıp üç yılını dolduran, ondan sonra adaylık koymayan yöneticiler, ileriki zamanlarda yeniden aday olabilirler.
h} Üç seçim demek bir yöneticinin üç seçimde aday olabilmesi demektir. Bu, ardı-ardına olabileceği gibi, aralıklarla da olur.
ı} Doçent, Yar. Doçent, Doktorların TÜBUK’TAKİ, araştırmaları sırasında, bu çalışmalarına esas olan konularda tezlerini sunabilir, bir üst dereceye geçerler. Bunu daha önce görev yaptıkları üniversite düzenler.
KURULUŞ AMACI VE GÖREVLERİ
1} TÜBUK: TÜRKİYE BULUŞ KURUMU, Buluş yapan Türk ve yabancı buluşçuların/mucitlerin buluşlarını alır, inceler, bunların bilimsel yanlarının olup-olmadığını belgeler. Uygulanabilir buluşları değerlendirir onlara Buluş Belgesi verir.
2} TÜBUK’TA çalışacak kişiler, uzman kadrolardan seçilir.
2} TÜBUK çalışanları bu işleri yaparken, sadece ve yalnızca bilimsel verilerden hareket ederler.
3} Bilimsel teknolojilerin çeşitlerinin artması dolayısı ile TÜBUK’TA yeterli bölümler açılır ve yeteri kadar uzman çalıştırılır.
4} TÜBUK’TA eksikleri tamamlanan ve işlenebilir veri haline getirilen projelere Buluş Belgesi verilir.
5} Kuruma teslim edilen veya Buluş Belgesi verilen projeler, en az üç yöneticinin birlikte hazır bulunacakları, o üç kişi olmaksızın açılamayan bir kasada saklanır.
6} Bu üç kişinin göz, dudak, ses veya başkaca niteliklerini okuyan korumalı bir düzenek kurulur.
7} Kuruma teslim edilen projeler ister incelensin, ister incelenmesin aynı kasada koruma altında tutulur.
8} Mesai saati başladığında inceleme sırası gelen projeler, o üç yöneticinin hazır bulunduğu sırada kasadan alınarak inceleme komisyonlarına, bu kişilerce dağıtımı yapılır.
9} Üç görevli tarafından dağıtılan projelerin teslim-tesellüm tutanakları dağıtım sırasında imzalanır. Toplanmaları sırasında da aynı işlem yürütülür.
10} Buluş yapan Türk veya yabancı buluşçulara, projeyi bilimsel bir sisteme oturtmak yönünden bilgi eksikliği bulunanlara özel destek sağlayarak bu buluşun hayata geçmesini sağlayarak Buluş Belgesi verir. .
11} Ecnebilerin projelerine Buluş Belgesi verildiği zaman bu proje TÜBUK’UN katılımı olmadan yabancı ülkelere çıkartılamaz.
12} TÜBUK, Hükümetlerden bağımsız olarak kurulduğu gibi, bağımsız olarak çalışır.
13} TÜBUK, Ülke içinde Buluş yapan bütün buluşçuları gözetler, araştırır, onların endüstriye, yüksek teknolojik aygıtlara dönüşebilecek buluşlarını destekler vererek Türkiye’de uygulanmasını sağlar.
14} Uygulanabilir projelerin tasnifini ve ayrıntılarını yaparak, bu projelerin teknolojik veri haline dönüşmesini sağlar.
15} Benzer öğelerden oluşan projeler olursa o projeleri birleştirir, buluşçuları eşleştirir, bilgi ve teknoloji desteği vererek bu projelerin Buluş belgesi hakkı kazanmalarını sağlar.
16} Yetişmiş Türk ve yabancı araştırmacıların bilgi birikimlerini ölçerek uzman araştırmacıları çalışacakları alanlara yönlendirir.
17} TÜBUK; TARGEK ile danışmalarla, bilgi değişimi sağlar
18} Yabancı ülkelerde çalışan, onların teknoloji devleri omlarına katkı sağlayan Türk bilginleriyle görüşmeler yapar. Onlara bu Kutlu Vatanın çocukları, bu Ulu Milletin bir ferdi olduklarını uygun bir dil ile anlatırlar. Onlara o ülkelerde verilen imkânların aynısını ve hatta daha fazlasını vereceklerini söyleyerek, bizim insanlarımızı bize kazandırmak için bütün yolları dener ve onları Ülkemize getirmeye çaba gösterirler.
17} Değişik araştırma bölümlerinin kurulması için yasa taslaklarının hazırlanmasında danışmanlık yapar.
HUKÛKÎ YÜKÜMLÜLÜKLER VE SORUMLULUKLAR
1} TÜBUK, TÜRKİYE BULUŞ KURUMU, kuruluş amacına uygun görevler-sorumluluklar yüklenir. Görev ve sorumluluğun gücünü yasadan alır, yasaların öngördüğü görevleri, bu görevlerin tanımladığı işleri yapar.
2} TÜBUK çalışanları, yasalara karşı sorumludur.
3} TÜBUK Çalışanlarını Hükümetler denetleyemez, atayamaz.
4} TÜBUK, Mali harcamalarında Sayıştay denetimine tabidir.
5} TÜBUK, hukuki işlemlerinde İhtisas Mahkemelerinin denetimine tabidir.
6} TÜBUK özerk yöneticilerinin yargılanmaları için İhtisas Mahkemeleri kurulur. Bu Mahkemeler, HSYK Hâkimler, Savcılar Yüksek Kurulunun atayacağı savcılar, hakimler tarafından yürütülür.
7} İhtisas Mahkemeleri, HSYK’ tarafından denetlenir.
8} Adalet Bakanlığı, İhtisas Mahkemeleri hâkim ve savcılarının özlük haklarını, sosyal güvencelerini sağlar. Hâkimler ve savcılar üzerinde denetim yapamaz.
9} TÜBUK çalışanlarının milletvekili gibi dokunulmazlığı yoktur.
8} TÜBUK çalışanlarının belediye başkanları, müsteşar, genel müdür gibi hukuk açısından soruşturulmaları ve kovuşturulmaları için Hükümetlerden veya bakanlardan izin almaya gerek yoktur.
9} TÜBUK çalışanları sade bir Türk vatandaşı gibi hiçbir izne tabi olmaksızın Türk Yargısının yargılamalarına tabidir.
10} Özerk Kurumlarda şikâyetler/suç duyuruları, sağlam delillere bağlı olarak uygulanmak zorundadır.
11} TÜBUK’TA önce belgeler elde edilir, sonra tutuklama yapılır.
12} TÜBUK sanıklarının yargı önüne çıkartılma süresi 30 günü geçemez.
13} TÜBUK çalışanlarının tutuklanmaları, soruşturmaları ve yargılanmaları maddi deliller önceden hazırlanmadan yapılamaz. Yapan savcılar ve hâkimler yasalarla belirlenecek hapis cezaları ile cezalandırılır.
14} TÜBUK çalışanlarına belgesiz, delilsiz suç isnat edenler, iddialarını ispat edemedikleri takdirde yasalarla belirlenen cezalar verilir.
15} Yukarıdaki suçlar basın yoluyla yapıldığı takdirde 16. Madde hükümleri uygulanır.
16} TÜBUK’UN ürettiği projeleri, planları Kurumun yazılı izni olmadan basına sızdıranlar, bunları yayınlayanlar, endüstri casusluğu kapsamında yargılanır. Bu cezalar yasalarla belirlenir.
ÖZERK İHTİSAS MAHMKELERİ
Kurulacak Özerk İhtisas Mahkemeleri Anakara dahil Türkiye’nin aşağıda adları yazılı 11 il’inde Özerk İhtisas Bölge Mahkemeleri kurulur.
1} Adana,
2} Ankara
3} Bursa,
4} Erzurum
5} Gaziantep
6} İstanbul,
7} İzmir,
8} Kayseri
9} Konya
10}Trabzon
11}Van
BULUŞÇULAR/MUCİTLER
a} Buluş yapan Türk vatandaşları, buluşlarını herhangi bir buluş Kurumu Şubesine veya Genel Merkezine verebilirler.
b} Buluş yapan Türk vatandaşları bu buluşlarını Buluş Kurumuna veya Şubelerine teslim ettiklerinde alındı belgesi verilmesi zorunludur.
c} Buluş projelerinin teslimi sırasında hiçbir ücret talep edilemeyeceği gibi, buluşçular, özel konuk statüsü ile karşılanacaklar, ağırlanacaklar ve uğurlanacaklardır. Taşradan gelenler, yataklı, yemekli konuk statüsündedirler. Aksine hareket edenler yasalarda öngörülen cezalarla cezalandırılırlar.
d} Dış ülke vatandaşları arasında böyle bir baş vuru yapıldığında onlara da aynı davranışlar gösterilecektir.
GÖREV VE SORUMLULUKLAR
1} TÜBUK’TA çalışanlar, birbirinin müteselsilsen kefili sayılır.
2} Bir buluşçu, projesini TÜBUK’A teslim ettiği andan itibaren o proje TÜBUK’UN namus ve onuruna teslim edilmiş sayılır.
3} Buluş Kurumu görev ve yetkilerini Türk Milleti adına yasama görevi yapan TBMM nice çıkartılan yasalardan alır. Bu itibar ile kendi uhdelerine teslim edilen emanete yapılacak ihanet, ağır suç sayılır.
4} TÜBUK’A teslim edilen projeler, oradan alınır başka ülkelere devredilir ise o takdirde Türk Milletine yapılmış bir ihanet sayılacağından bu suçun karşılığı Endüstri casusluğu sayılacak, işlenen suça karşılık gelen yasal cezalar verilecektir.
5} TÜBUK Merkezine veya Şubelerinden birisine teslim edilen projenin başka ülkelere kaçırtılması halinde, öncelikle o şubede çalışan bütün elamanlar, araştırmacılar, uzmanlar, güvenlikçiler, işçiler toptan ve müteselsilen sorumlu tutulacaklardır. Suçu işleyenin itirafı veya yargılama sonunda suçunun sabit görülmesi halinde ötekiler aklanmış sayılacaktır.
6} TÜBUK’A sunulan proje 4 gün içinde Bilim Kuruluna sunulur.
7} Bilim Kuruluna sunulan projeye en geç 70 gün içinde olumlu veya olumsuz yanıt verilir.
8} TÜBUK’A sunulan projeler uygulanabilir nitelikte iseler, bu projeler hangi dalda iseler o dalın bağlı bulunduğu bölüme gönderilir. Bu gönderme işlemi en geç üç gün içinde yapılır.
9} Bu işlemler en geç 70 gün içinde sonuçlandırılır. Proje sahibi derhal bilgilendirilir. Projeye Buluş Belgesi verilir.
10} TÜBUK’A sunulan bazı projelerde aksamalar, tökezlemeler görülürse, proje müellifi çağrılarak eserin aksayan, yanları açıklanır. Proje müellifine bunları düzeltip-düzeltemeyeceği sorulur. Olumlu yanıt alınırsa proje kendisine teslim edilir. Proje, müellifinden başkasına teslim edilemez, ancak noterlikçe vekâlet namede proje adı geçerek teslim-tesellüm ile görevlendirilmiş Avukatı veya bir yakınına teslim edilir.
11} İçinde bazı eksiklik bulunan böyle bir proje, Ülkemiz ve Ulus’umuz açısından stratejik bir öneme sahip ise, ya proje müellifi Kuruma çağrılır orada düzelttirilir, ya Kurum kendi uzmanlarınca vakit geçirmeden düzeltmeyi kendisi yapar. Böyle bir proje dışarı salınamaz.
12} Proje müellifleri Kurumdan teknik destek almak isterlerse her türlü destek verilir. Buna karşılık ücret alınmaz. Hatta kısa süreli, 20-30 günlük çalışmalar ile bu eksiklikler giderilebilecek ise, proje müellifi veya müellifleri Kurumda konuk edilir. Yeme, içme yatma Kurumca sağlanır. Kurum bu durumu kesinlikle savsaklayamaz. Savsaklayanlar belirlenirse yasada öngörülen cezalar verilir.
13} Proje müelliflerinin projelerini tamamlamaları için Kurumda konuk edilmeleri için Kurumun kuruluşu sırasında konuk evleri, aşevleri gibi ihtiyaçları karşılayacak yapısal hazırlıklar önceden yapılır.
14} Bazen bazı buluşçular Allah vergisi olarak buluşlar yapabilirler. Bunların akademik uzmanlıkları da olmayabilir. Bu yüzden buluşlarını akademik ölçeklere göre açıklayamazlar. Bu gibi durumlarda Kurum konunun uzmanlarını seferber ederek projeyi bilimsel bir kalıba oturtur. Bu gibi haller göz ardı edilemez. Savsaklanamaz.
15} 12, 13, 14. maddelerdeki ve benzer konulardaki destekler için yardımcı olan uzmanlar için o projeler hayata geçtiğinde onlardan elde edilecek telif ücretlerinin % 00.0.5’i kadar bir meblağ bu yardımcı uzmanlara pay olarak verilir. Bu hükümler yasalarla düzenlenir.
16} Bitmiş bir projeyi, inceleyen uzmanlara herhangi bir hak ödenmez.
17} Sağlam bir projeyi bitmemiş gösteren, tahrifat yaparak böyle bir yolu seçen kişi veya kişiler endüstri casusluğu yapmış sayılırlar.
18} Türkiye’nin yiyeceklerine, içeceklerine, köfte, pilav, çorba, kızartma, tatlı, turşu, şalgam, bici, adana kebap, lahmacun, baklava, ekmek, aş, ceviz, buğday, sığır, koyun, keçi, av hayvanları ve daha başka ne gibi Milli ve özgün varidatı varsa bunlara ve daha nicelerine bilimsel katkılarda bulunarak buluş belgesi verilebileceklere Buluş belgesi verilir..
19} 18. Maddede sayılan bazı nesnelere ekleme, çıkarma yapar.
20} Anılan nesnelere buluş belgesi vermek için şimdiye kadar olduğu gibi birilerinin başvurusunu beklemez. Bu nesnelerin kimini Devlet adına kimini de kendi elemanları aracılığı ile ilk ortaya çıkaranları bularak onların adına tescil eder. Bu çalışmaları çok hızlı ve güvenli biçimde yapar.
21} Bizim Ulu Milletimizin kazanımlarını Yunan’lıın veya başkalarının ele geçirmelerine kısa zamanda engel olur.
22} Bu çalışmaları yaparken o kazanımlar ilk önce hangi ilde çıkmış, kim yapmış bunları soruşturur. Bunun için, Sanayi Odaları, Ticaret Odaları, Ziraat odaları, Şoförler Odaları, Berber Odaları, Mali müşavir Odaları, Belediye, Valilik, kaymakamlık ve muhtarlıklara ve bütün meslek odalarına resmi yazı yazarak ortak mutabakat sağlar.
23} İskender Döner gibi yemeklerin birçoğunun mucitleri/ bulanları belli olduğu için bu tür soruşturmalar, daha kısa sürede sonuçlanabilir. Yine de verilecek buluş belgelerinde 22. maddede anılan bütün toplum katmanlarıyla resmen yazışarak, ileride çıkacak bir ihtilafa meydan verilmemeye özen gösterilir.
TÜBUK YÖNETİCLERİNİN KAZANILMIŞ ÖZLÜK HAKLARI
1} TÜBUK yönetici ve çalışanlarının aylıklarını Devlet öder.
2} TÜBUK Kurumunun bütün alt yapı, inşaat, laboratuarlar ve teknik gereçlerin tamamı Devletin bütçesinden karşılanır.
3} Hükümetler TÜBUK Yönetimine, işleyişine, sorumluluklarına müdahil olamazlar. Bu Kurumlar yasalarla yürütülür.
4} Türkiye özerk Kurumların hayata geçirilmesi ile birlikte Hukuk Devletine, demokratik seçimlere geçmek için güçlü bir adım atmış olur.
5} TÜBUK Yöneticilerinin Kurumda çalıştıkları süreler korunur.
6} TÜBUK Çalışanlarının Kamudaki aylıkları ödenmez.
7} TÜBUK çalışanları eski görevlerine geri döndükleri zaman Kurumda çalıştıkları yıllar kıdemlerine sayılarak aylıkları ona göre hesap edilerek ödenir.
8} Kuruma girdikten sonra alacakları ödentileri, eski aylıklarının % 50’si kadar fazla olur. {aylık konusu çeşitli toplum katmanları ile Maliye Bakanlığının yapacağı danışmalardan sonra mutabakat sağlanırsa % 100’e kadar çıkabilir.}
BULUŞÇULARA/MUCİTLERE KORUMA
a} Buluş yapan Türk vatandaşları koruma altına alınırlar.
b} Buluş yaptığı haber verilen kişi korumaya alınır.
c} Koruma, TÜBUK’ÇA teklif edilir, Devlet güvenlik sağlar.
BULUŞÇULALARI/MUCİTLERİ YURTTAŞLAR HABER VERMELİ
a} Buluş yapanları Yurttaşlarımız TÜBUK’A bildirirler.
b} Buluş yapanları TÜBUK’A bilirdenler, o buluşçunun projesi olumlu çıkarsa, Devletçe ödüllendirilirler. Ödüller yasalarla belirlenir.
BULUŞLARIN YURTDIŞINA KAÇIRTILMASI VE YAPTIRIMLAR
1} Endüstri casusluğu, bilimsel bir projeyi, kendi ülkesinin dışında başka bir ülkeye satmak, kaçırmak demektir.
2} Türk vatandaşlarının buluşlarını yurtdışına kaçıranlar, onlara yardım edenler endüstri casusluğu kapsamında yargılanırlar
3} Buluş yapan buluşçunun projesini meşru olmayan bir yolla elde eden, gasp eden, sahiplenen veya zorla hak iddia eden kişi veya grupların eylemleri belirlenirse endüstri casusluğuyla yargılanırlar.
4} TÜBUK’TAN bir projeyi çıkarıp başka ülkelere aşırdığı belirlenen kişi veya kişiler endüstri casusluğu kapsamında yargılanır.
5} Ülkemiz ve insanlık için hayati bir buluşu, TÜBUK’A bilgi vermeden yurtdışına çıkartıp orda Buluş belgesi alan bir Türk Yurttaşı, Yurttaşlıktan çıkartılır
BULUŞ İHTİSAS MAHKEMELERİ
1} TÜBUK’UN kurulduğu her bölgede Buluş İhtisas Mahkemeleri de eş zamanlı olarak kurulur.
2} Buluş İhtisas Mahkemelerinde görülen davalar sırasında bir projenin bilimlere uygun olup-olmadığı hakkındaki ilk incelemeyi hâkimler, savcılar ve avukatlar yapabilecek bilgiye sahip olmalılar.
3} İhtisas Mahkemelerinin kurulması için Hukuk fakültelerinde bu ihtisas mahkemeleri, ihtisas savcıları, ihtisas avukatları bölümleri açılır.
4} Türkiye Buluş İhtisas Mahkemeleri, konularına göre kurulur. Bu mahkemeler Çocuk mahkemeleri gibi örgütlenir.
5} Buluş İhtisas Mahkemelerinde davalar görülürken mahkeme söz konusu projeyi daha yetişmiş uzmanlara da inceletebilir.
6} TÜBUK’UN kurulmasıyla birlikte Ülkemizde üniversitelerimiz ihtisaslaşmaya doğru kararlı bir adım atmaya başlamış olur. Böylece bilimlere, konulara derinlemesine inebilecek bir zemin oluşmaya başlar.
PROJELERDE ORTAKLIK VE DEVİRLER
1} Bilimsel ve teknolojik bir proje üreten bir Türk vatandaşı, bu projesini kendi adına tescil ettirme hakkına sahiptir.
2} Proje sahibi bir Türk Yurttaşı, başka bir Türk Yurttaşı ile kendi hür iradesiyle projesini ortaklaşabilir. İncelendikten sonra belge verilir.
3} Buluş hakkı kendisinde kalmak kaydı ile bir buluşun kullanım hakkı başka birine devredilebilir. Bu takdirde buluşun kullanım hakkı ya gerçek kişilere ya firmalara verilmiş olur. Bu durumun süreli mi, süresiz mi olacağı devir sözleşmesinde belirtilir.
4} Buluşçu, buluşunu kendi adına tescil ettireceği gibi Devlete veya başkalarının adına da tescil ettirebilir.
5} Buluş hakkı ecnebilere devredilemez.
6} Türk vatandaşlarına devredilen buluş hakkı, o vatandaşın Türk vatandaşlığından çıkması veya çıkarılması halinde buluş hakkı Devlete devredilmiş sayılır.
7} Çifte vatandaşlık hakkı kazanan Türk vatandaşlarının vatandaşlık hakları saklıdır.
8} Hükümet veya siyasi parti yöneticilerinden birisi veya bir kaçı, nüfuzlarını kullanarak bir projeyi kendi üstlerine tescil ettirmek isterlerse veya ettirmişlerse, bu fiilleri de yargı önünde belgelenir ise bu davranışı yapanlar Yüce divanda yargılanırlar.
9} Buluş Belgesi Türkiye’ye ait olmak kaydı ile ecnebilerin Türkiye’de veya üçüncü ülkelerde bu buluş için ortaklıklar kurmaları, buluşun hayata geçirilerek işletilmesi kaydı ile TÜBUK’A bağlı olarak faaliyet göstermeleri şartı ile ortaklıklar kurulabilir.
10} Bir buluşun üretimi için sermaye veya teknoloji zayıflığı öne çıkarsa o proje için yabancı ortaklıklar kurulabilir. Ortaklık payının % 70’ı Türkiye’de kalacaktır. Ortaklığa izin verme yetkisi TBMM sindedir.
VERGİ MUAFİYEETLERİ
a} Buluş, yatırıma dönüştüğü andan itibaren on yıl vergi alınmaz.
b} Türklere tanınan muafiyet, ecnebi yatırımcılara da tanınır.
c} Buluş Belgesi yabancı ülkelerde olan bir proje sahibi, bu projeyi Türkiye’de yatırıma dönüştürmek isterse, proje için teknoloji ve sermaye aktarımı/transferi yapacak olursa, bu proje de on yıl vergiden muaf tutulur.
d} Yurt içinde faaliyet gösteren sanayi sektörünün Maliye, Sigorta gibi Kurumların mali baskılarından kurtaracak bürokratik karmaşanın kaldırılması, sanayi girişimcisine daha iyi şartlarda çalışma imkânı verilmesi için TBMM si çalışma başlatır.
e} Vergiler TÜBUK, TARGEK yasaları yürürlüğe girdikten itibaren % 74’ ten, % 30’ a indirilir.
TÜBUK SEÇİMLERİNE BAŞVURULAR
a} Seçilecekler seçimlerden en az 180 gün önce Yüksek Seçim Kuruluna kendilerini tanıtacak belgelerle baş vururlar.
b} Seçimlere 150 gün kala baş vurular biter.
c} TÜBUK’UN Kuruluşu ile ilgili Yasanın Resmi gazetede yayınlandığı günden başlayarak 30 ila 60 gün içinde Yüksek Seçim Kurulu TÜBUK seçicilerinin seçmen listelerini hazırlamakla yükümlüdür.
d} TÜBUK seçmen listelerinin hazırlanması için üniversite Rektörleri, fakülte dekanları, yüksek okul müdürleri ilk elden sorumludur. Bu görevliler 15 gün içinde listeleri Yüksek Seçim Kuruluna ulaştırmakla yükümlüdürler.
e} Yüksek Seçim Kurulunun TÜBUK yöneticilerinin aday listesine: Birleştirilmiş, Güncelleştirilmiş, Toplu Aday Listesi adı verilir.
f} Bu listede bütün adaylar yer alır. Adaylar adaylık konumuna göre ayrı-ayrı bölümlere yazılırlar.
ADAYLARIN DURUMU
a} Adaylar kendilerini tanıtacak bilgi ve belgeleri seçicilere gönderebilirler.
b} TÜBUK Yönetimine aday olan akademisyenler, siyasi partilerin mitingleri gibi toplantılarla kapalı salon toplantıları düzenleyemezler.
c} Adaylar internet ortamında kendilerini tanıtıcı, bilimsel çalışmalarını, varsa buluşlarını/icatlarını, eserlerini tanıtabilirler. Bunları siyasi propaganda veya ideolojik malzemeye dönüştüremezler. Böyle bir yola başvuranlar, herhangi bir yol ile ima edenler, adaylıktan çıkarılır.
SEÇİCİLER VE OY VERME YERLERİ
a} Türkiye üniversiteleri, yüksek okul ve akademilerinde görev yapan, Profesör, Doçent, yar. Doçent ve Doktorasını tamamlamış olanlarla emekli akademisyenler seçimde oy kullanabilirler.
b} Emekli akademisyenler, yasanın çıktığı günden itibaren 30 gün içinde Yüksek Seçim Kuruluna, seçiciler listesine girmek için bizzat veya kendilerini tanıtıcı belgelerle elektronik posta kanalıyla da başvurabilirler.
c} Yüksek Seçim Kurulu akademisyenlerin oy verme yerlerini çalışanlar için çalıştıkları üniversitede, emekliler için ise emeklilerin kendi istedikleri yerlerde oy vermelerini sağlar. Bunlar yaslarla düzenlenir.
SEÇİMLERİN UYGULANMASI
1} Seçimler Yüksek Seçim Kurulunun gözetimi, denetimi ve sorumluluğunda yapılır.
2} Seçimlere katılacak Adayların sıralaması Yüksek Seçim Kurulunda seçimlerden 140 gün önce yapılır. Seçim Kurulu Birleştirilmiş, Güncelleştirilmiş Toplu Aday Listelerini 5 gün içinde yeteri kadar bastırır.
3} Yüksek Seçim Kurulu, adayların ad ve niteliklerinin yazıldığı Birleştirilmiş, Güncelleştirilmiş Toplu Aday Listelerini Seçimlerden 130 gün önce Üniversitelerin ve Yüksek okulların Seçim Panolarına astırır.
4} Seçicilerin listeleri en az altı ay önce Yüksek seçim Kurulunca hazırlanarak ilgili okullara gönderilir.
OY VERME ŞEKİLLERİ:
a} Seçmen: Birleştirilmiş, Güncelleştirilmiş Toplu Aday Listesindeki TÜBUK Genel Başkanı, Genel Başkan Yardımcıları, TÜBUK Şube Başkanları ve yardımcılarıyla öteki yöneticilerinin sol böğürlerine konulan kutucukları ya çarpı koyarak veya karalayarak oy’unu verir.
b} Birleştirilmiş Güncelleştirilmiş Toplu aday Listesinde TÜBUK Genel Merkezi ile Şubelerinin adaylarının yerleri ayrı-ayrı yazılır.
c} Seçiciler kaç başkan aday’ı, kaç Şube başkan veya yönetici adaylar olursa olsun bunlardan sadece birer kişiye oy vereceklerdir.
ÖRNEKLEME -1-
1} Bir seçici, Şube Başkan adaylarından iki aday’a oy verse, o oy geçersiz sayılır.
2} Aynı seçmen aynı listede yardımcılardan bir kişiye oy kullansa, yardımcıya kullandığı oy geçerli sayılır.
3} Dört yardımcının üçüne oy verse geçersiz sayılır.
4} Bu Sistemde esas olan tek kişiye oy vermektir.
5} En çok oy alan seçilmiş olur.
6} TÜBUK başkan adayları kendi bölümlerine, Yardımcı adaylar kendi bölümlerine, Şube Başkan adayları kendi bölümlerine, Şube başkan yardımcıları kendi bölümlerine ayrı-ayrı, alt-alta sıralanarak, aralarında kalın çizgilerle ayrılmış olarak yazılacaktır.
7} Her bir bölümdeki adaylardan yanlınızca bir kişinin solundaki kutucuk işaretlenecektir.
ÖRNEKLEME
Adana İL’İ TÜBUK Şube Müdür Aday Listesi:
………………………………………..
[ ] a} Ahmet sarar
[x] b} Mehmet sarmaz
[ ] c} Ali Kaçar
[ ] d} veli kaçmaz
[ ] e} Hasan Uğramaz
[ ] F} İhsan Tığramaz
İstanbul İL’İ TÜBUK Şube Müdür yardımcıları Listesi
………………………………………
[ ] a} Hasan sarmaz
[ ] b} Hacı yarmaz
[ ]c} İsmet korkusuz
[ ] d} İhsan korkulu
[ ] e} İlhami sarsar
[x] f} Nuri kargıcı
Yukarıdaki kişi adlar hayali adaylardır. Örnek için bu adlar yazıldı. Adayların sayısı çok ta olabilir, az da olabilir. Seçiciler adaylardan sadece bir aday’ın sol yanına konulacak kutucuğu işaretleyeceklerdir. En çok oy alan aday seçilmiş olur. {Darısı Milletvekili seçimlerinin başına olsun}
Rüstem KOCADURMUŞOĞLU
Bilge Ata
Eğitimci-Yazar
Teolog-Kökenbilimci
Adana-TÜRKİYE
{Güncellenmiş alıntı}
“Yüzleşme Doktrini” Rüstem KOCADURMUŞOĞLU –Bilge Ata- 2002 Zirve Basımevi Adana S=306 dan 310’a dek. |